Bağlanma Teorileri ve Romantik İlişkiler


Bağlanma Teorileri ve Romantik İlişkiler

Bağlanma; kişinin bebekken birincil bakım vereniyle (-ki bu çoğunlukla annedir.) kurduğu duygusal bağdır. Bağlanma teorisine göre; bu ilk ilişki sırasında deneyimlediğimiz duygusal bağ, genellikle diğer insanlarla nasıl ilişki kuracağımızı ve yaşam boyunca yakınlığa ne kadar tepki vereceğinizi belirler.

 

Bakım verenimiz bizi bir bebek olarak güvende ve anlaşılmış hissettirdiyse, ağlamalarımıza cevap verebildiyse ve değişen fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarımızı doğru bir şekilde yorumlayabildiyse, o zaman muhtemelen güvenli bir bağlanma geliştirmiş oluruz. Bir bebek, ağlama, mırıldanma veya daha sonra işaret etme ve gülümseme gibi sözel olmayan sinyaller göndererek duygularını iletir. Bunun karşılığında bakım veren kişi; bebeğin yiyecek, rahatlık veya sevgi ihtiyacını karşılamak için bu ipuçlarını okur ve yorumlar. Bu sözsüz iletişim başarılı olduğunda, güvenli bir bağlanma gelişir. Genellikle güvenli bağlanan bebekler; çatışmaları sağlıklı bir şekilde yöneten, yakınlığa yanıt veren ve kendine güvenen yetişkinler olur. Güvenli bağlanma stiline sahip olan biri, ilişki sorunlarıyla karşılaştığında duygularını açıkça paylaşabilir ve destek arayabilir.

 

Ancak bebeklik döneminde kafa karıştırıcı, korkutucu veya tutarsız duygusal iletişim yaşadıysak, bakım verenimiz ağladığımızda bizi rahatlatamadıysa veya ihtiyaçlarımıza cevap veremediyse güvensiz bir bağlanma yaşamamız daha olasıdır. Güvensiz bağlanan bebekler genellikle kendi duygularını ve başkalarının duygularını anlamakta güçlük çeken, sürekliliği olan ilişkiler kurmakta veya sürdürmekte zorlanan yetişkinlere dönüşürler. Güvensiz bağlanma stillerine sahip olan kişiler; en yakın ilişkilerinde diğerine ihtiyaç duyan veya yapışkan olmaya, kendilerini savunmasız hissettiklerinde bencil veya manipülatif şekillerde davranmaya veya yakınlıktan tamamen uzak durmaya eğilimli olabilirler.
Bağlanma stilleri; özellikle ilk yıl boyunca, büyük ölçüde bebek ve bakım veren kişi arasında şekillenirken, bağlanmanın gücünün yalnızca ebeveyn sevgisinin düzeyine veya bir bebeğin aldığı bakımın kalitesine dayanmadığını belirtmek önemlidir. Aksine; bağlanma, bakım veren ve bebek arasında geliştirilen sözel olmayan duygusal iletişim üzerine kuruludur. Güvenli bir bağlanmanın oluşması; eğitim, etnik köken, kültür veya sosyo-ekonomik faktörlerden etkilenmez. Tüm ilişki problemlerimizi, ebeveynimizle aramızda oluşan güvensiz bağlanmaya yüklemek de doğru değildir. Çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemindeki kişiliğimiz ve araya giren deneyimlerimiz de bağlanma stilimizi şekillendirmede rol oynayabilir.

 

Bağlanma Stilleri

Güvenli Bağlanma
Empatik ve uygun sınırlar koyabilen, güvenli bağlanmaya sahip insanlar, yakın ilişkilerinde kendilerini güvende, istikrarlı ve daha memnun hissetme eğilimindedir. Kendi başlarına olmaktan korkmasalar da genellikle yakın ve anlamlı ilişkiler içinde gelişirler.

Güvenli bağlanma stili yetişkin ilişkilerini nasıl etkiler?
• Güvenli bağlanma stiline sahip olmak, mükemmel olunduğu veya ilişki sorunları yaşanmadığı anlamına gelmez. Ancak kişi kendi hatalarının ve başarısızlıklarının sorumluluğunu alacak kadar güvende hisseder ve ihtiyaç duyduğunda yardım ve destek aramaya hazırdır.
• Kişi kendi öz değerini takdir eder ve samimi bir ilişkide kendisi olabilir.
• Kişi duygularını, arzularını ve ihtiyaçlarınızı ifade etmekte rahattır.
• Başkalarıyla birlikte olmaktan keyif duyar; partnerinden destek ve rahatlık arayabilir.
• Kişi duygusal dengeyi koruyabilir ve yakın bir ilişkide çatışmayı yönetmenin sağlıklı yollarını arayabilir.
• Kişi ilişkilerinde ve hayatının diğer bölümlerinde hayal kırıklığı, aksilikler ve talihsizliklerle karşı karşıya kaldığında, toparlanacak kadar esnek olur.

 

Kaygılı-Güvensiz Bağlanma
Kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler bağlandıkları kişiden ayrı kaldıklarında yoğun bir şekilde kaygı ve stres yaşarlar. Tekrar bir araya geldiklerinde ise kaygılı hissetme durumu devam eder. Ayrı iken hissettikleri öfke, bir araya geldiklerinde de devam eder. Hem kendilerini değersiz olarak görüp hem de diğerlerini güvenilmez olarak algılayabilirler. Bu bağlanma stiline sahip kişiler ne uzak kalmak ne de yakın durmak istedikleri görülür. Yakın olma istekleri kaybetme korkuları yüzünden onları bu isteklerinden geri tutabilir.

 

Kaygılı bağlanma stili yetişkin ilişkilerini nasıl etkiler?
• Kişi bir ilişki içinde olmak veya bir kişiyle yakınlık yaşamak ister. Ancak partnerine güvenmekte zorlanır.
• Kişinin yakın bir ilişki içinde olması tüm hayatının değişmesine neden olur ve diğer kişiye aşırı derecede bağımlı halde olur.
• Yakın ilişkide olduğu kişiyle arasındaki boşluk ve sınırlar; bir tehdit, panik, öfke veya partnerinin artık kendisini istemediğine dair korku uyandırabilecek bir şey olarak görülebilir.
• Kişinin kendisi için hissettiği değer duygusunun çoğu; ilişkide kendisine nasıl davranıldığını hissettiğine bağlıdır. İlişkiye yönelik algılanan herhangi bir tehdide aşırı tepki verme eğilimindedir.
• Kişi partnerinden uzaktayken endişeli veya kıskanç hissedebilir. Partnerini yakın tutmak için
suçluluk, kontrol edici davranış veya diğer manipülatif taktikler kullanabilir.
• Partnerinden sürekli güvence ve çok fazla ilgi görme ihtiyacı vardır.

 

Kaçıngan-Güvensiz Bağlanma
Kaçıngan-güvensiz bağlanma stiline sahip kişiler, kaygılı bağlanma stiline sahip olanların tam tersidir. Yakınlık istemek yerine, yakınlıktan o kadar çekinirler ki başkalarıyla duygusal bağ kurmaktan kaçınmaya çalışırlar. Ayrı kaldıklarında fazla bir tepki göstermedikleri gibi tekrar bir araya gelindiğinde de yakınlık kurma girişimleri olmaz. Kendilerini güvenilir olarak görürler fakat diğer insanları güvenilmez ve tehlikeli olarak görebilir. Genellikle bebeğin fiziksel ve duygusal
ihtiyaçlarının; bakım verenin reddedici tutumundan veya sürekli meşgul olmasından dolayı hiçbir zaman düzenli ya da öngörülebilir bir şekilde karşılanmaması, bebeğin duygusal olarak kendi kendisini sakinleştirmek zorunda kalması kaçıngan bağlanmanın oluşmasına neden olabilir.

 

Kaçıngan bağlanma stili yetişkin ilişkilerini nasıl etkiler?
• Kaçıngan-güvensiz bağlanma stiline sahip olan kişi, duygusal yakınlığa tahammül etmekte zorlanır. Romantik bir ilişkide yakınlıktan rahatsız, hatta boğulmuş hissedecek kadar bağımsızlığına ve özgürlüğüne değer verir.
• Bağımsız bir kişidir. Kendisine bakmaktan memnundur ve başkalarına ihtiyacı olduğunu
hissetmemektedir.
• Biri ona ne kadar yaklaşmaya çalışırsa veya partneri ona ne kadar ihtiyaç duyarsa, o kadar geri çekilme eğilimindedir.
• Duygulardan rahatsızdır ve çevresindeki kişiler genellikle onu mesafeli ve kapalı, katı ve hoşgörüsüz olarak tanımlar.
• Partnerinin duygularını en aza indirmeye veya görmezden gelmeye, onlardan sır saklamaya ve hatta özgürlük duygusunu tekrar kazanmak için var olan ilişkilerini bitirebilirler.
• Uzun süreli samimi ilişkiler yerine geçici veya gündelik ilişkileri tercih edebilir veya eşit derecede bağımsız, duygusal olarak mesafelerini koruyacak partnerler arayabilirler.

 

Dağınık-Güvensiz Bağlanma
Dağınık-güvensiz bağlanma genellikle çocukluk çağı travması, ihmali veya istismarının bir sonucu olarak yoğun korkudan kaynaklanır. Bakım verenin kendi çözülememiş travmasıyla uğraşması, bebeğe karşı hem korku hem güven kaynağı olarak tutarsız davranması veya ebeveyn figürünün bebeğin ihtiyaçlarını görmezden gelmesi, gözden kaçırmış olması ya da düzensiz, kaotik davranışlar sergilemiş olması bebeği korkutmuş veya travmatize etmiş olabilir. Bu tarz güvensiz bağlanmaya sahip yetişkinler, bir ilişkide sevgiyi veya yakınlığı hak etmediklerini hissetme eğilimindedir.

 

Düzensiz bağlanma stili yetişkin ilişkilerini nasıl etkiler?
• Düzensiz bağlanma stiline sahip olan kişiler, duygularını yatıştırma konusunda zorlanırlar. Bu nedenle hem ilişkiler hem de çevresindeki dünyayı korkutucu ve güvensiz hissedebilir.
• Kişi, partneriyle olan sevgi ve nefret arasında gidip gelen yakın ilişkilerini kafa karıştıcı ve rahatsız edici bulabilir.
• Partnerine karşı duyarsız, bencil, kontrolcü ve güvensiz olabilir. Başkalarına olduğu kadar kendisine karşı da sert olabilir.
• Olumsuz davranış kalıpları sergileyebilir, alkol veya maddeyi kötüye kullanabilir, saldırganlık veya şiddete meyilli olabilirler.
• Çevresindeki kişiler, düzensiz bağlanma stiline sahip olan kişinin kendi eylemlerinin sorumluluğunu almayı reddetmesinden dolayı çaresiz hissedebilir.
• Anlamlı, samimi bir ilişkinin güvenliğini ve emniyetini arzularken, aynı zamanda sevgiye layık olmadığını hisseder ve tekrar incinmekten korkarlar
• Çocukluğunda istismar, ihmal veya travma hikayesi olabilir.

Bağlanma stilleri arasındaki farklılıklar en çok stres ve kaygının yoğun olduğu zamanlarda görülür. İlişki içindeki olumsuz durumda kişilerin tepkileri, çözümleri ve kendileri ile ilgili düşünceleri bu anlarda ortaya çıkar. Dolayısıyla kişinin kendisi hakkındaki olumsuz algılarını fark etmesi, onu yoran şeyin ne olduğunu ve ilişkilerde yaşadığı zorlukları fark etmesi onları değiştirmeye, dönüştürmeye başlayabilir.

Elbette bebeklik ve yetişkinlik arasında yaşanan deneyimler de ilişkilerimizi etkileyebilir ve şekillendirebilir. Bununla birlikte, bebek zihni ve ruhsallığı bağlanma bağından çok derinden etkilenir. Bağlanma tarzınızı anlamak, yetişkin ilişkilerinizde neden sorun yaşadığınıza dair önemli ipuçları verebilir. Belki de yakın bir ilişki içindeyken kafa karıştırıcı veya kendine zarar verici şekillerde davranıyorsunuz? Belki de defalarca aynı hataları yapıyorsunuz? Ya da belki ilk etapta anlamlı ilişkiler kurmak için mücadele ediyorsunuz?

Bağlanma tarzımızın yakın ilişkilerimizi nasıl şekillendirdiğini ve etkilediğini anlamak; kendi davranışlarımızı, partnerimizi nasıl algıladığımızı ve yakınlığa nasıl tepki verdiğimizi anlamamıza yardımcı olabilir. Bu kalıpları belirlemek, bir ilişkide neye ihtiyacımız olduğunu ve sorunların üstesinden gelmenin en iyi yolunu belirlememize yardımcı olabilir.

Özel ilişki sorunlarınız ne olursa olsun, zihnimizin ve ruhsallığımızın yaşam boyunca değişebileceğini bilmek önemlidir. Bağlanma tarzımızı belirleyerek; güvensizliklerimize meydan okumayı öğrenebilir, başkalarıyla daha güvenli bir ilişki kurma yolu geliştirebilir ve daha güçlü, daha sağlıklı ve daha tatmin edici ilişkiler kurabiliriz. Bu durumda profesyonel destek almak, kişilerin ilişkilerini zorlaştıran koşulların farkına varmalarını ve daha güvenli, daha keyifli bir ilişki kurmalarını kolaylaştırabilir. Bağlanma, keskin sınırları olmayan, ömür boyu devam eden bir süreçtir. Herkesin kendisi ve başkaları hakkında sahip olduğu olumsuz algıları değiştirmesi, kendisiyle ve ilişkileriyle daha güvenli, sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yaşaması için her zaman bir fırsat vardır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Online Randevu

Verileriniz 128 BIT SSL Sertifikası ile koruma altındadır.

Online psikolog ile randevu mu oluşturmak istiyorsunuz ? Bunun için formu doldurmanız yeterli olacaktır. Burada dolduracağınız bilgiler Kişisel verilerin korunma kanunu (KVKK) kapsamında saklı kalacaktır.

RandevuForm

Randevu Talep Formu

RandevuForm