Hayatınızda Değişlik Yapma Zamanının Geldiğini Gösteren 10 İşaret

Bazen hayatımızı değiştirmek isteriz, bazen de içinde öyle motifler vardır ki yavaş yavaş daha pozitif bir hayat için değiştirmemiz gerektiğinin sinyallerini verir bize. İşte; “Hayatınızda değişim yapmanız gerektiğini nasıl anlarsınız?” sorusunun 10 maddede cevabı…

1. Hayatınızdan veya Yaptığınız Bir Şeyden Mutsuzsanız

Hayatınızda kendinizi ne kadar mutsuz hissederseniz, değişiklik yapmak içim adım atmak da bir o kadar hızlı olur. Hayat ne zaman biteceği belli olmayan bir belirsizlik içinde aslında oldukça kısadır ve diğer insanların sizi kontrol etmesine izin verir veya aslında yapmak istemediğiniz şeyleri yapmaya devam ederseniz mutsuz olmak da hayatınızın kaçınılmaz bir parçası olacaktır. Nelerin sizi rahatsız ettiği, neler yapmak istediğiniz, nasıl bir hayat istediğiniz üzerine düşünüp hayaller kurduğunuzda cevabı zaten bulmuş olacaksınız. Sonraki adım ise cesaretle adım atabilmek sadece.

2. Çevrenizde Toksik İnsanlar Olduğunu Fark Ediyorsanız

En basit tanımıyla; ilişkilerde kişinin kendisini daha iyi hissetmesi gerekirken olduğundan daha kötü hissetmesine sebep olan ilişkilere toksik ilişkiler denir. İyilik haliniz psikolojik, duygusal ya da fiziksel olarak sürekli tehdit altındaysa toksik bir ilişki içinde olabilirsiniz. Bu ilişkileri sadece romantik ilişkiler olarak düşünmeyin. İş, arkadaşlık, aile ilişkileri de bazen toksik olabilir. Hayatta bazen toksik insanları ve ilişkileri tespit etmek zor olabilir ancak zaman ilerledikçe yavaş yavaş motifleri kendini göstermeye başlar.

Eğer bir ilişkide; aldığınızdan daha fazlasını veriyorsanız, size saygı duyulmadığını ve ihtiyaçlarınızın karşılanmadığını hissediyorsanız, özgüveninizin zedelendiğini düşünüyorsanız, desteklenmediğinizi, yanlış anlaşıldığınızı, alaya alındığınızı hissediyorsanız, her zaman sizin suçlu olduğunuz söyleniyorsa, o kişiyle vakit geçirdikten veya konuştuktan sonra kendinizi depresif, öfkeli ve yorgun hissediyorsanız toksik bir ilişki içinde olabilirsiniz. Bunlar da zamanla kendinizi tükenmiş ve değersiz hissetmenize sebep olur. Etrafınızda toksik ilişki içerisinde bulunduğunuz toksik insanlar olduğunu fark ediyorsanız hayatınızda bazı değişiklikler yapma zamanınız gelmiş gibidir…

3. Motivasyonunuzu Kaybettiğinizi Düşünüyorsanız

Motivasyonunuzun eksik olduğunu ve kendinizi sıkışmış hissettiğinizde bunu düzeltmek için bir şeyler yapmak gereklidir. Bunu görmezden gelmek belki de sizin alıştığınız bir şey olabilir ama bu durum ne kadar uzun süre devam ederse yaşamınızda o kadar az ilerleme kaydeder ve kendinizi de gittikçe olumsuz bir duyguda hissedersiniz. Çünkü hayat, tamamen ilerleme üzerine kuruludur. Sizi motive edebilecek yeni şeyler araştırmaya başlayın hemen. Yapmak zorunda olduğunuz şeylerde motivasyon sağlayamıyorsanız da bakış açınızı değiştirerek yapmanız gereken ama hoşunuza gitmeyen durumda yine de sizin için olumlu olabilecek bir nokta bulun ve bunu kendinize hatırlatın.

4. Hayatınızda Kronik veya Yoğun Stres Hissediyorsanız

Hayatınızda ne kadar fazla strese yer verirseniz o kadar kötü hissedersiniz. Bazen yapmanız gerekenden ve hatta bazen de yapabileceğinizden çok daha fazlasını hayatınıza alırsanız, stres hayatınızda kaçınılmaz bir yer edinecektir. Eğer gerçekten stresli bir yaşamınız olduğunuzu düşünüyorsanız konunun içine dalarak; nelerin hayatınızda stres yarattığını, stressiz bir yaşam düşündüğünüzde nelerin gününüz koşullarından farklı olacağını hayal ediyorsanız bunların ışığında hayatınızda değiştirmeniz gereken birtakım şeyler var demektir. Stres yönetimi becerilerinizi arttırmalısınız.

5. Kendinizi Tükenmiş Hissediyorsanız

“Tükenme süreci, yavaş ve sinsice başlar. Tükenmiş olan kişi, bir amaca ulaşmak için çabalamıştır ancak o amaca ulaşamadığı için acı çeken kişidir” (Baysal, 2019).

Bireyin yaptığı işin anlamını ve amacını kaybetmesine inanması, yapması gereken işlerle ilgilenememesi, aşırı stres ve tatminsizlik sebebiyle motivasyonunu kaybetmesine tükenmişlik denir. Kendisini tükenmiş hisseden bireyler, bunalmış hissetme eğilimindedirler. Bunun sonucu olarak da sosyalleşmeyi bırakarak, arkadaşlarına, aile bireylerine veya iş arkadaşlarına güvenmeyi bırakarak izolasyona yönelebilirler.

Kendinizi tükenmiş hissediyorsanız veya yavaşça o tarafa doğru gittiğinizi düşünüyorsanız hayatınızda; gün içerisinde sürekli çalışmak yerine molalar verip kendinize de boş vakit yaratmaya çalışmak, sevdiğiniz işlerle ilgilenmek, vücuttaki stres seviyenizi azaltmak için düzenli olarak egzersiz yapmak, düzenli bir şekilde uyumak, sorumluluklardan ve strese sebep olacak düşüncelerden uzak durmak için kitap okumak, resim yapmak, ilgi çekici şeyler izlemek gibi çeşitli hobiler edinmek gibi ufak ama etkisi büyük olacak değişiklikler yapabilirsiniz.

6. Sürekli Fedakârlık Yapıyorsanız

Ailenizde, romantik ilişkinizde, işinizde, arkadaşlıklarınızda kısacası hayatınızın her alanında sürekli fedakârlık yapıyorsanız, bir şeyleri sürekli başkaları üzülmesin, kırılmasın, yorulmasın diye siz yapıyor ve alttan alıyorsanız burada değerlendirmeniz gereken bir durum var demektir. Fedakârlık, tabii ki güzel ve olması gereken bir şeydir. Ancak her şeyin fazlasının veya azının zarar olduğu gibi bunda da dengeyi yakalamak ve bireyin yeri geldiği zaman kendini korumak için sınırlarını ortaya koyarak “önce ben” demesi de gereklidir.

7. Sosyal İlişkilerden Kaçınmaya Başladıysanız

Arkadaşlarınızdan uzaklaşıyor, planları iptal ediyor veya aramalarından kaçınıyorsanız, katılmanız gereken etkinliklere çeşitli bahaneler uydurarak katılmıyorsanız depresif bir ruh hali içinde olduğunuz düşünülebilir. Bu durumlarda ise kendinizi izole etmek aslında maalesef bir çözüm değildir. Bazen insanı, sadece biriyle duygu ve düşüncelerini paylaşması bile karşısındaki kişi bir çözüm önerisinde bulunamasa dahi son derece rahatlatır. Çünkü bireye aslında yalnız olmadığı hissiyatını verir. Hayatta aktif kalmak ise ruh halinizi değiştirecek diğer bir yoldur. Bir şeyi yapmak, bir şeye katılmak için o şeyin içinizden gelmesini ve motive olmayı beklemeyin çünkü o zaman dilimi hiçbir zaman gelmez. Siz bir şeye başlar ve devam edersiniz, sizi kamçılayan o olumlu hissiyat ancak o zaman gelmeye başlar.

8. Şimdiki Zamanda Yaşamıyorsanız

Geçmişte yaşamak, bazı şeyleri sürekli “neden öyle oldu, neden böyle söyledi, acaba şöyle yapsaydım daha mı farklı olurdu, keşke böyle yapsaydım, amacı neydi…” gibi sorularla düşünüp durmak sadece olumsuz duygu durumlarına sebep olur ve kişiyi depresyona sürükleyebilir. Bu durumun aksine sürekli geleceği öngörmeye çalışıp, “acaba böyle mi olacak, ya olursa, kesin bu başıma gelecek” gibi kalıplara takılıp düşünüp durduğunuzda ise kaygıyı hayatınıza davet etmiş olursunuz. Her iki durumda da an’ı kaçırmış olursunuz. Geçmişi değiştiremezsiniz, ancak ondan edindiğiniz tecrübelerle gelecekte kendiniz için daha iyi bir şey inşa etmek için sizi motive etmesi olarak geçmişi kullanabilirsiniz. Gelecek ise daha gelmedi. Kim bilir belki de düşündüğünüz, varsaydınız bazı şeyler hiç gerçekleşmeyecek. Gelecekte belirsiz olan şeylerle ilgili kaygılanmak yerine, bırakın o zaman dilimi gelirse şayet kaygılanın. Çünkü o zaman kaygı yaşayacağınız durum gerçek bir problem haline geleceği için daha çözüm odaklı olabileceksiniz.

9. Takıntılı Hale Geldiğinizi Fark Ediyorsanız

İnsan mutsuz olduğunda ve hayatının bir bölümünün kontrolünü kaybettiğini hissettiğinde, odağını kontrolündeki şeylere çevirir. Aşırı durumlarda ise bu takıntı haline gelebilir ve kişiyi daha fazla strese sokar. Aşırı olan hiçbir şey iyi değildir. Eğer herhangi bir şey, düşüncelerinizi çok fazla meşgul ediyorsa dikkatinizi başka bir şeye çevirerek biraz denge yakalamaya çalışın. Bakış açınızı değiştirdiğinizde sürekli düşündüğünüz veya eyleme döktüğünüz yavaş yavaş takıntı haline gelen şeyler azalacak, endişelerinizden kurtulmaya başlayacak ve sizin için gerçekten neyin önemli olduğu konusunda netlik kazanmaya başlayacaksınız.

10. Bazı Durumlarda Dürtüsel Davranıyorsanız

Bireyler, kimi zaman hayatlarının bazı alanlarında dürtüsel davranışlar sergileyebilir hatta bazı şeylere karşı bağımlılık da geliştirebilirler; aşırı yeme, alışveriş, tehlikeli işlere hızlıca ve korkusuzca atlamak, alkol, sigara, kumar vb. gibi… Genellikle kişiyi bu davranışlara iten bazı duygusal boşluklarıdır. Aslında her davranışınıza etki eden, arka planda bir duygu ve düşüncelerinizin olduğunu unutmayın ve öncelikle işe onları yakalamakla başlayın. Bunları fark ettikten sonra davranışlarınızı da adım adım değiştirebileceksiniz.