Bireysel Danışmanlık, Tüm Psikologlar

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

Travma sonrası stres bozukluğu

TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU (TSSB) NEDİR?

Travma sonrası stres bozukluğu, bireylerde aşırı korku, dehşet, çaresizlik duyguları yaratan genelde olağan dışı ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olayların tetiklediği bir ruhsal bozukluktur.  Bu olaylara bireyin kendisinde veya bir yakınında ölüme yol açması ya da yaralanma tehlikesi olması, deprem, sel, ve yangın gibi doğal afetler, işkence, savaş ve tecavüz gibi insan kaynaklı travmalar, kazalar, ciddi ve ölümcül tıbbi durumlar ile hastalıklar örnek verilebilir. Bu tür olaylara maruz kalan bireyler geçici olarak şartlara ve çevrelerine uyum sağlamakta ve durumla başa çıkmakta zorluk çekebilirler.

DEPRESYON VE TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Travma sonrası stres bozukluğu görülen bireylerde eşlik eden başka ruhsal bozuklular da görülebilir. TSSB ile eş zamanlı en sık gelişen rahatsızlık depresyondur. Depresyon dışında çeşitli anksiyete (kaygı) bozuklukları, aşırı alkol veya madde kullanımı da görülebilir. Depresyonun en sık görülen belirtileri isteksizlik, halsizlik, moral bozukluğu, uyku ve iştah bozukluğu ve yapılan etkinliklerden zevk alamamadır. Depresyon, TSSB’den sonra ilk kez ortaya çıkabileceği gibi, daha önce depresyon geçirmiş kişilerde tekrarlama şeklinde de görülebilir.

TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ

Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bireylerde; uykusuzluk, kabus görme, yaşanan olayla ilgili anıların sıkça hatırlanması, tekrarlanacağı korkusu, kolay irkilme, çabuk öfkelenme, gelecekle ilgili plan yapamama, etrafa ve kendine yabancılaşma, olayı hatırlatan durumlardan kaçınma, huzursuz olma görülebilir.

Belirtiler yaygın olarak travmatik olaydan sonraki bir ay içinde başlayabildiği gibi bazı durumlarda olaydan yıllar sonrasına kadar görülmeyebilir. Akut stres bozukluğu ile travma sonrası stres bozukluğu arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Akut stres bozukluğu, travmatik olayın hemen ardından belirtiler ile kendini gösteren; 3-30 gün arasında devam eden geçici bir durumdur.

Belirtiler bireyin sosyal hayatı, iş hayatı, kişisel ilişkilerinde sorunlara neden olabilir. Ayrıca bireyin normal günlük işlevselliğini de zorlaştırabilmektedir. Belirtilerin yoğunluğu zaman içinde farklılık gösterebilir. Birey daha stresli olduğunda veya hatırlatacak öğeler ile karşılaştığında daha fazla ve yoğun travma sonrası stres bozukluğu belirtisi gösterebilir.

Yeniden yaşama belirtisi, travmatik olay hakkında rüyalar görme, travmatik olayı bireye hatırlatan herhangi bir şeye karşı hissedilen yoğun duygusal sıkıntı, fiziksel tepkiler, olayı tekrar oluyormuş gibi yeniden yaşamak olarak tanımlanabilir.

Kaçınma belirtisinde birey travmatik olayı hatırlatan faaliyetlerden, kişilerden, yerlerden kaçınma veya travmatik olay hakkında düşünmekten, konuşmaktan kaçınmaya çalışmaktır.

Aşırı uyarılma belirtisinde birey kendini diken üstünde, sürekli tetikte hissedebilir, her an olay tekrar olacakmış gibi gelebilir. Bu ihitmale göre davranırlar, bu konuda aşırı koruyucu davranırlar. Ani ses, ani hareketlerde irkilme veya yerinden sıçrama görülebilir.

Bazı faktörler travma sonrası stres bozukluğu geliştirme riskini artırabilmektedir. Yoğun veya uzun süreli travmaya maruz kalmak, çocuklukta istismar gibi başka travmalara sahip olmak, emniyet teşkilatı, ilk yardım ekipleri, askerlik, itfaiye gibi travmatik olaylara maruz kalma riskini artıran bir işte çalışıyor olmak, anksiyete veya depresyon gibi başka ruhsal sorunlarının olması, aşırı alkol veya uyuşturucu kullanımı, sosyal destek sisteminin yokluğu bu faktörler arasında sayılabilir.

TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Travmatik olay hakkında bir aydan daha uzun süre şiddetli şekilde rahatsız edici düşünceler ve hisler devam ediyorsa, günlük hayattaki etkinliklerde zorlanma hissediliyorlarsa mutlaka bir psikoloğa ya da psikiyatra başvurulmalıdır.

Tedavi sürecinde travmatik olaydan etkilenme derecesine yönelik bir plan oluşturulmalıdır. Travmadan az etkilenen, hayatını eskisi gibi sürdürebilen bireyler için bilgilendirme; belirtiler yaşayan ancak günlük işlevselliğinde sorun yaşayan bireyler için psikoterapi; işlevselliği ciddi derece etkilenmiş, belirtileri ağır olan bireyler için psikoterapi ile birlikte ilaç tedavisi planlanmaktadır.

Psikolojik Tedavi

Travma sonrası stres bozukluğunda kullanılan en etkili yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi adı verilen tedavi yöntemidir. Bu tedavide kişinin belirtilerinin devam etmesine neden olan işlevsiz düşüncelerinin sağlıklı düşüncelerle değiştirilmesi amaçlanır. Ayrıca korku nedeniyle kaçınılan durumların üstüne gitmesi sağlanarak bu durumlarda yaşadığı korkunun azaltılması amaçlanır. Burada bahsedilen yaklaşımlar bu konuda eğitim ve deneyimi olan psikiyatr ve klinik psikologlar tarafından uygulanmalıdır. EMDR, yani Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme travma sonrası stres bozukluğu tedavisi için kullanılan etkin ve güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır. EMDR, maruz kalma terapisi ile bireyin travmatik anıları işlemesine ve bu anılara nasıl tepki verdiğini değiştirmesine yardımcı olan bir dizi göz hareketini rehber yardımı ile birleştirir.

İlaç Tedavisi

Kullanılan çeşitli ilaçlar bozukluğun belirtilerini iyileştirmek için bireye yardımcı olmaktadır. Kullanılan ilaçlar arasında antidepresanlar ve anksiyolitik ilaçlar bulunur. Antidepresanlar bireyin depresyon ve anksiyete semptomları ile başa çıkmasına yardımcı olmanın yanı sıra uyku problemlerini ve konsantrasyonu iyileştirme konusunda da etkili olabilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir